1933, Türk, diplomat, akademisyen, tarihçi-yazardır. Türk Tarih Kurumu "Şeref Üyeleri" arasında yer almaktadır.
1957 senesinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olduktan sonra bu fakültede Diplomasi Tarihi Kürsüsünde araştırma görevlisi olarak çalıştı. 1960 senesinde Türk Dışişleri Bakanlığına geçti. Paris, Şam, Londra, Lahey Türk Büyükelçiliklerinde başkâtip ve müsteşar olarak çalıştı. Türk Dışişleri Bakanlığında, merkezde şube müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve genel müdür olarak görev yaptı. Arnavutluk'ta Tiran Büyükelçiliği, Çin Pekin Büyükelçiliği, Avustralya ve Güney Pasifik Ülkelerinde büyükelçi olarak Türkiye'yi temsil etti. 1998 senesinde Türk Dışişleri Bakanlığında 38 senelik hizmetinin ardından emekliye ayrıldı.
Yakın tarih üzerine 52 cilt araştırma kitaplarının ve 160 kadar makalenin yazarıdır. Gizlilik süresi dolan İngiliz belgeleri üzerine yaptığı araştırmalar ve bunlarla ilgili kitapları ile tanınmıştır.
Birkaç cümleyle benim tanıdığım Arnavutluk'a da değineyim. O yıllardaki Arnavutluk, bugünkü Arnavutluk'tan çok farklıydı. Ülkeyi kırk yıl demir yumrukla hükmetmiş olan Enver Hoca, benim Tirana'ya varışımdan altı ay kadar önce ölmüştü. Ama onun bütün kadrosu iktidarda ve kurduğu rejim de ayakta idi. Baştan başa iki sıra tel örgülerle çevrilmiş, midye gibi içine kapanmış, kuş uçurmaz, kervan geçirmez bir ülkeydi o zamanki Arnavutluk.
Arnavut polisi herkese kuşkuyla bakardı, kendi halkına da bizlere de göz açtırmaz, nefes aldırmazdı. Ülkede çıt çıkmaz, yaprak kımıldamazdı. Rejim, zavallı Arnavut halkına âdeta kan kustururdu, ama "kızılcık şerbeti içirdim" derdi. Yeryüzünde bu tür ülkelerin son numunesiydi Arnavutluk Sosyalist Halk Cumhuriyeti. Kuzey Kore bir, Arnavutluk iki... Dünyada bu kadar kapalı ve bu kadar sıkı bir üçüncü ülke yoktu sanırım.