Orhan Koloğlu
1928’de Kadınhan’da (Konya) doğdu.
Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Yüksek eğitimini İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin Gazetecilik Bölümü’nde yaptı. Strasbourg Üniversitesi’nde doktora çalışmasını tamamladı. Gazeteciliğe 1947’de başladı. Türkspor, Son Saat, Yeni Sabah, Milliyet, Yeni İstanbul, Aydınlık gibi gazetelerde muhabir, yazar ve yazı işleri müdürü olarak çalıştı. 1964’de Basın ve Tanıtma Ataşesi olarak çalışmaya başladı. Roma, Karaçi, Paris, Londra, Beyrut’ta görev yaptı.
1972’de Milliyet’in Almanya baskısını başlattı. 1974’de Basın Yayın Genel Müdürlüğü’ne atandı. 1975-77 döneminde CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in Uluslararası İlişkiler Danışmanı olarak çalıştı. 1978-79 arasında tekrar BYGM’ye geldi. Libya Al Fateh Üniversitesi’nde iki yıl tarih doçenti olarak çalıştı.
Üniversitelerdeki basın ve tarih hocalığı görevlerine ek olarak tarih eserleri üretmeye başladı. Türkçe ve Osmanlıcanın yanı sıra Fransızca, İngilizce, İtalyanca, Almanca ve Arapçayı bildiği için eserleri 15 ülkenin arşivlerine ait belgelerle zenginleşti. Hepsi de tarih konularını işleyen 60 yayımlanmış kitabı vardır.
Son yıllarda çıkan eserlerinin bazıları:
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (2 kez), Sedat Simavi, Yunus Nadi, Afet İnan Sosyal Araştırma Ödüllerini kazanmıştır.
"Bütün toplumlarda dilin bir zenginleşme ve evrenselleşme süreci yaşadığı, bunun da okuryazarlık düzeyini etkilediği bilinir. Siyaset, teknoloji ve ekonomi alanlarında olduğu gibi bilim konusundaki yenileşmeler de bunda önlenemez şekilde yönlendiricidir.
Deve sırtında dört ayda aştığı alanı at ile on beş günde geçenlerin, bu süreç otomobil ya da uçakla birkaç saate indirilince etkilenmemesi mümkün değildi. 13. yüzyılda tek resmi dil kabul edilen Türkçenin, başta Avrupa'nınkiler olmak üzere bütün komşu dilleri etkilemesi doğaldı. Kutsal dil sayılan Arapçanın ikiyüzde bir okuryazar üretmesine karşılık bizde yüzde sekiz-ona erişilmişti. Sonra o da çağdaşlaşmanın zirvesine oturan Fransızcadan etkilendi ve Osmanlıca diye anılır oldu.
21. yüzyılda Fransızcayı da İngilizce aştı. Ama ikisi de fazla dayanamadı, bugün Amerikancanın etkileyişi ile mücadele içindeler.
Şimdi biz de bilgisayar teknikleri çerçevesinde çocuklarımızın yetişmesini izliyoruz..."