"... Bizim çocukluğumuzda, çocuklara sıkça sorulan, günün moda sorusu şuydu: "Büyüyünce ne olacaksın bakiim yavrucum?.." Gerçi aynı soru hâlâ soruluyor ya neyse... Sanırım henüz 9-10 yaşlarında filandım... Evimize eşiyle misafirliğe gelen bir amca bana gene bu soruyu sormuştu. Ben de o dönemde çocukluğun keyfine öylesine kaptırmıştım ki kendimi, o amcaya şu yanıtı vermiştim: "Valla amca, ben çocukluğu çok sevdim, o yüzden büyüyünce de çocuk olucam!.." Bu muzip yanıtı o günden beri aklımdan hiç çıkarmadım. Mizahçı olacağım aslında o yanıtta gizliymiş ya neyse... Çocukluğumda acılar, sıkıntılar, üzüntüler yaşamadım mı, tabii ki yaşadım, belki fazlasıyla ama çocukluk öylesine büyülü ve tertemiz bir dünyaydı ki, tüm bu üzüntülü anların önüne geçen hep neşe, keyif, haz ve mutluluk olmuştu benim için..."
Böyle diyor 2018'de yazar-çizerlik serüvenindeki 40. yılı geride bırakan, elinizde tuttuğunuz kitapla yayınlanan 50. kitabına ulaşan mizah ustası Cihan Demirci, kitabın girişindeki önsöz yazısında. Günümüz çocukları, artık çok hızlı akan, teknolojik ve hiperaktif bir hayatın baş döndüren koşturmacası içersinde çocukluklarını yaşamaya pek de zaman bulamıyorlar. Çocukluk süresi her geçen gün daha da kısalıyor...
Mizah, çocuk ve gençlik edebiyatımızın üretken ve usta kalemi Cihan Demirci, yazar-çizerlik serüvenindeki 40. yılının anısına kaleme aldığı “70’lerde Çocuk Olmak” adlı bu çok özel kitapta, sizleri 1970’li yılların İstanbul’unda, kendi çocukluğundan ve ilk gençlik döneminden kalma anılar denizinin içine davet ediyor...Bir mizah ustasının sizi 70’li yılların Türkiye’sinde gezdirecek, kimisi komik, kimisi neşeli, kimisi hüzünlü, kimisi ilginç, siyah-beyaz yıllara ait olsa da birbirinden renkli çocukluk anıları, ilkokul, ortaokul ve lise yıllarını kapsıyor. 1969’un sonlarından 1979’un sonlarına dek 10 yıllık bir süreçte dolaşmaya hazır mısınız?.. Anılarla sınırlı kalmayan, bize bir dönemi de anlatan bu kitap, 70’li yılların yaşamına dair özel bilgilerle bir rehber tadı da taşıyor ve bizi 70’li yıllarda çocuk olmanın ruhuna doğru benzersiz bir yolculuğa çıkarıyor...
Cihan Demirci İstanbul doğumlu olup, kendi kuşağından pek çok mizahçı gibi Oğuz Aral’ın Gırgır dergisinde yetişti. Yazar-çizerliğe 1978 yılında adım atan Cihan Demirci’nin ilk karikatürleri 1978’de Fırt dergisinde, ilk imzalı yazısı 1980’de Gırgır dergisinde çıktı. Profesyonelliğe 1981’de Ses dergisinin Atmaca mizah ekinde başladı. 1982-1986 arasında Güldürü Üretim Merkezi’nde (GÜM) Türk mizahının en önemli ustalarıyla birlikte çalışma fırsatı bulan Cihan Demirci, bu dönemde Güneş, Hürriyet, Milliyet gazetelerine yazıp çizdi ve çeşitli televizyon programlarında metin yazarlığı yaptı. Sonrasında Gırgır, Fırt, Gazete, Mazete, Milliyet Yayınları, Yorgan, Hey, EP, Yeni Günaydın-Pes, İmge Öyküler, Ünlem, Miço, Mobidik, Takvim, Radikal-İki, Milliyet- Kirpi, Birgün-Pazar ve Cumhuriyet gibi yayınlarda yazdı-çizdi. 2 yıla yakın Fransa’da yaşadı. 1996’da bir grup arkadaşıyla Panik mizah dergisini çıkardı. 2002-2004 arasında 3 yıl boyunca TRT-FM radyosuna 157 bölüm süren mizahi bir radyo programı hazırlayıp sundu. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde (MSM) “Mizah Kültürü” adlı dersin öğretmenliğini yaptı. 2005 yılında “Yılın Mizah Yazarı” seçildi. 17 kez karikatür sergisi açtı. Son 27 yılda sayısı 1100’e yaklaşan etkinliğe katıldı. Cihan Demirci’nin ilki 1985’te olmak üzere bugüne kadar yayınlanmış 51 kitabı bulunuyor. Halen internet ortamında Mizahhaber, Ah Mizah, Damdaki Mizahçı gibi çeşitli blog siteler hazırlıyor. 2018 yılında yazar-çizerlik serüvenindeki 40. yılı geride bıraktı.